Tom Jones - Delilah (1968) İhanet iki tarafı keskin bir kılıçtır. İki tarafı da yaralar. Onu nereden tutacağınızı bilemezsiniz. Sahneye ihanet girmişse akıllar karışır ve mantık susar.
'İhtiras suçları' (Crimes of passion) işte o karanlıktan doğar. Sevdiğimiz (sahiplendiğimiz) kişinin başka birine yönelmesi egomuza indirilmiş ağır bir darbedir. Ego ne kadar büyükse, ihanetin acısı da o kadar derinden hissedilir.
Kendimizin sevilmeye değer olmadığını düşünmek çok yakıcı ve yıkıcı bir histir...
Uğradığımız ihanet işte bize bu hissi yaşattığı için gözümüz kararır.. ve kimisinin eli kana bulanır o zaman.
Delilah adı, Samson efsanesinden geliyor. Samson ve Dalila'nın öyküsünü bilir misiniz? Dalila'nın Samson'a ihanet edeceği o kadar bellidir ki, sonuncu denemeye kadar (daha önce bir kaç başarısız ihanet denemesi olmuştur) Samson'un yaklaşmakta olan ihaneti farketmesi gerekiyordu diye düşünmüştüm filmini seyrederken.. Hikayeyi bilmiyorsanız, etrafa çaktırmadan Internete bir göz atın isterseniz. O hikayeden benim çıkardığım ders şöyleydi:
Onun yerinde ben olsam ne yapardım acaba? Adam henüz içerideyken kapıyı çalardım herhalde.. Gözlerimdeki alaycı bakış, kadının gülümsemesine meydan vermezdi.. Başka bir şey yapmadan ve sabahı beklemeden ben çeker giderdim onları ihanetin utancıyla başbaşa bırakarak... O zaman belki de kadın benim onu hiç sevmediğimi ve korkağın biri olduğumu düşünürdü. Utanç değil sevinç duyardı belki de, kim bilir? Kadınların ne düşüneceğini asla bilemezsiniz. Sonunda pişmanlık duymayacağınız ilişkiler dilerim size...
|
|
Tweets by Eskinin_Adami |