Bon Jovi - You Give Love a Bad Name (1986) Türkçe dilinde müzik yazıları yazacaksın da Sezen Cumhur Önal'dan bahsetmeyeceksin? Adamı döverler valla!
Geçenlerde zaplarken TRT 2'ye takıldım: O da ne? Müzik Yelpazesi!
Sezen Cumhur Önal, karşısına Mehmet Barlas'ı oturtmuş (şu ikilinin ne kadar fantastik olduğuna dikkatinizi çekerim) 'Les Feuilles Mortes' şarkısını irdeliyor.
Sonra bir ara Zeki Müren'in 'Kalbimin Sahibi' filmine takıldım. A-aa, daha önce dikkatimi çekmemişti: Filmde Sezen Cumhur Önal figürasyonda görülüyor.
"Tamam işte, bu bir işaret..." dedim kendi kendime. İlham böyle geldi.
Sezen Cumhur Önal, Türk pop müziğine katkıları inkar edilemeyecek bir şahsiyet. Kimbilir kaç yabancı şarkıya Türkçe söz yazmışlığı var. Sacha Distel'inden Salvatore Adamo'suna kadar o devirlerin bir sürü meşhur şarkıcılarıyla dost oldu. Kendi yazdığı Türkçe sözlerle onlara şarkılar okuttu.
Benim aklım erip de radyodan Müzik Yelpazesi'ni dinlemeye başladığımda ise (1980'lerin ortaları oluyor) Sezen Cumhur Önal'ın program sunuculuğuna pek ısınamadım.
Yavuz Aydar ile Şebnem Savaşçı'nın sundukları 'Stüdyo FM' daha çok hoşuma giderdi. Onlar çalacakları şarkıları kısaca tanıtır, sonra da şarkıyla dinleyiciyi başbaşa bırakırlardı. Araya girmezlerdi. Radyo başında kaset kaydeden benim gibi çaylaklar için tabii ki böylesi daha cazipti.
Sezen Cumhur Önal'da ise iflah olmaz bir romantizm.
Sonra da gümbür gümbür bir sound'la Bon Jovi girerdi.
Aslında Bon Jovi disko değil rock söylermiş, "I play my pride.." değil O kaset hala çekmecemde durur. 1987 kaydı. "..Darling you give love... A Bad name..." diye başlıyor söz konusu şarkı. Sezen Cumhur Önal'ın susmasını beklerken ilk dizeler uçtu gitti. Nasıl kızmıştım ama!
2000'li yıllarda televizyon seyrederken, 1969 yapımı bir filmde Sezen Cumhur Önal'ı görünce hala 1987'deki bu olayı hatırlıyorsam, hafızamdaki izlerin derinliğini siz takdir edin artık.
Utangaç pozlarına yatan bir manita, okul çocuğu Bon Jovi'nin aklını başından almış, ona epey kuyruk sallamış ve sonra bir kere bile .. öhhö öhö.. yatay pozisyona geçmeden kaçıp gitmiştir. (Muhtemelen esas sevdiği çocuğu kıskandırmak için bizim oğlanı kullanmıştır.) Jon Bon Jovi ise söz konusu manitaya "Aşkın adını boka çıkarıyorsun.. Elimiz şeyimizde kaldı, ulan kitapsız.." şeklinde sitemini ve öfkesini dile getirmektedir. Şarkıda anlatılan budur. Peki mesajımız nedir?
|
|
Tweets by Eskinin_Adami |