Gary Moore - Still Got the Blues (1990)
Gün gelir aşk denilen duygu artık bıkkınlık verir.
Rol kesmekten ve karşı cinse kendinizi beğendirmeye çalışmaktan usanmışsınızdır mesela. Bu duruma düşen insanlar tanıyorum, sonunda gidip evlendiler ve 'mazbut ev insanı' oldular. Aralarında üç-beş tane çocuk yapmış olanlar da var.
Kafanızın iyi ya da moralinizin bozuk olduğu bir akşam üstü, kırık biten son aşk hikayenizi anımsarsınız birden.
İçiniz burkulur.
Söküp attığınızı, çoktan unuttuğunuzu sanıyordunuz, oysa son aşkınızın tortusu hala içinizdedir işte...
Bir zamanlar çok sevdiğiniz o kişiyi hatırlayınca bir hüzün kaplayıverir içinizi.
Bir zamanlar ne kolaydı kalbinizi vermek... Oysa siz zor yolu seçtiniz, işte ödemek zorunda olduğunuz bedel de bu. Aşk sizin dostunuz olmamıştı asla.
Çok uzun, çok uzun zaman önceydi bütün bunlar.
Tekrar aşık olmak ne kolaydı bir zamanlar... Ama siz, acılara giden zor yolu seçtiniz. Aşk 'kazanmak için' oynadığınız bir oyundan daha öte bir şeymiş meğerse..
Kaybettiniz sonunda! Onun yüzünü görmeyeli yıllar oldu. Kalbinizdeki boşluk hala duruyor.
Sonunda elinizde kalan tek bir şey var:
Used to be so easy to give my heart away
So long, it was so long ago
Used to be so easy to fall in love again
So long, it was so long ago
So many years since I've seen your face
So long, it was so long ago
Though the days come and go
Gary Moore tam da bu duyguları anlatmaktadır Still Got the Blues şarkısında.
Burayı okumayı bitirdiğinizde O'nu aramak ve hala çok sevdiğinizi söylemek isteyeceksiniz belki. Boşverin gitsin! Hayat sizi nasıl kelepçelediyse, O'nu da zincirlere vurmuştur çoktan. O'nun da eşi ve çocukları var, tıpkı sizinkiler gibi.. Ve size yol vermeyecekler!
|
|
Tweets by Eskinin_Adami |