Hasta Siempre Comandante 'Che' Guevara Romantik ve karizmatik bir gerilla lideri, hayatın ve politikanın katı gerçeklerine çarpınca önce hayalkırıklıkları, sonra ihanetler ve ardından da genç yaşta gelen kahredici bir ölümle karşılaşır!
Ernesto 'Che' Guevara'nın hayatı yukarıdaki gibi özetlenebilir.
Politik görüşlerinize bağlı olarak, onu idolleştirebilir veya aşağılayabilirsiniz. Orası size kalmış.
Onun posterini evine, işyerine vs. asan veya onun resminin basılı olduğu tişörtleri giyip kızlara hava bastığını zanneden arkadaşlara 'Che' Guevara hakkında bilgi vereyim de... "Aaa, bu tişörtünde resmi olan adam kim?" diye soracak olan manitaya aynı zamanda 'ne kadar kültürlü' olduğunuzu gösterme fırsatını kaçırmayın! (Sormayın gitsin, dün gece rüyama ak sakallı bir dede girip bana nasihatlerde bulundu da, o yüzden etrafımdaki insanlara iyilik yapmak isteğiyle yanıp tutuşuyorum. Siz de bundan nasiplenin istedim yani)
Ernesto Guevara Arjantin'lidir.
(Sakın ola adını 'GUEVARA' diye telaffuz edip kendinizi maskara etmeyin, 'Che'nin kemiklerini sızlatmayın!)
1928'de doğdu. Saygın bir aileden geliyordu. Buenos Aires'te tıp fakültesini bitirip doktor oldu. Motorsiklete atlayıp (karizmaya bak!) baştan başa Güney Amerika'yı dolaştı. Meksika'da Fidel Castro ile tanıştı.
Ona verilen 'Che' lakabı, konuşurken sıklıkla sağ elinin işaret parmağını kaldırıp '..che' demesinden kaynaklanır. (Bunun anlamını da İspanyolca bilen bir arkadaşınıza sorarsınız artık)
Küba devriminden sonra bakanlık koltuğuna oturdu. Bunun hikayesini de şöyle dinledim:
Fakat 'bakanlık' yapmak ona göre değildi. Dünyanın ezilen ülkelerinde komünist devrimler yapmak gibi bir amaç edindi kendine. Afrika'da (Kongo) ve Bolivya'da gerilla hareketlerini örgütlemek üzere Küba'dan ayrıldı. Politik mücadelesinde, Sovyetler Birliği'ni de Amerika Birleşik Devletleri gibi 'emperyalist ve yayılmacı' olarak nitelendiriyordu. Oysa, devrim sonrası Küba'da Fidel Castro'nun politik hesapları Sovyetlerle yakınlaşmayı gerektiriyordu. Fidel Castro, Küba meclisinde (bütün Küba'ya radyodan naklen yayınlanarak) Ernesto 'Che' Guevara'nın 1 Nisan 1965 tarihli veda mektubunu okudu. Bu mektupta Guevara 'Küba vatandaşlığını, Küba'daki görevlerini ve arkadaşlarını' artık tamamen terkettiğini bildiriyordu. Mektubun İngilizce çevirisi için
Bu mektup konusu oldukça tartışmalıdır. Kimileri, aslında Fidel Castro'nun Che Guevara'yı (Sovyetlerin telkinleri doğrultusunda) ekarte etmek için bu mektubu halka açık okuduğunu söylerler. Bu mektup açığa çıktıktan sonra Che Guevara artık Küba'ya dönemeyecekti. Nitekim dön(e)medi. Kongo ve Bolivya'da giriştiği silalı mücadelelerin hepsi de hüsranla sonuçlandı. 1967'de Bolivya dağlarında yakalandı ve öldürüldü. Kübalı sanatçı Carlos Puebla, Che Guevara'nın veda mektubundan sonra 'Hasta Siempre' şarkısını yazdı. O sırada Che Guevara henüz hayattaydı. Ama şarkıyı dinleyebilmiş midir, bilmiyorum. Zaman içinde bu şarkıyı Carlos Puebla'nın kendisinden başka Soledad Bravo, George Dalaras, Afro Cubanos All Stars, Oscar Chavez, Creacion, Chico Buarque, Biermann, Buena Vista Social Club ve Nathalie Cardone gibi şarkıcı ve gruplar da seslendirdi. Carlos Puebla, kendi şarkısını söylemeden hemen önce
Nathalie Cardone tarafından seslendirilen versiyonda ise, şarkının sonunda bizzat Che Guevara'nın sesinden, 11 Aralık 1964'te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada söylediği
Neyse, bugün şanslı gününüzdesiniz. Yazının sonunda gerekli çevirileri veriyorum.
**) (Latin Amerika'daki uyanış ve gelmekte olan devrimleri kastederek) Doğan her günle birlikte, bu saat (bu dalga) giderek yükselecek, bu saat (bu dalga) bir daha asla durmayacak...
|
|
Tweets by Eskinin_Adami |